9 Şubat 2017 Perşembe

25-26 Mart Antalya Olympos'ta Oracle (Kehanet Ritüeli) Deneyeceğiz.



25-26 Mart tarihinde yapacağımız Antalya Olympos gezimizde hiç denenmemiş bir şeyi deneyeceğiz. 2500 yıllık bir gelenek olan Oracle-Kehanet geleneğini yeniden canlandıracağız. Bu etkinlikte yerini almak isteyenler Dilek Köksel Bayezid a isimlerini yazdırabilirler. Yine 25 Mart Cumartesi saat 10.00 da Antalya'da olacak şekilde biletlerini şimdiden alırlarsa iyi olur. Bu arada Sabiha Gökçen Havaalanından gitmeyi düşünenler benimle irtibata geçerlerse birlikte gidip dönebiliriz.

Etkinliğin detaylarına gelince Hathor(Ninmah) ve İsis(Artemis) bölgesi olarak bilinen Olimpos'ta yapacağımız bu etkinliğin bir bölümünde Rhodiapolis'e gideceğiz. Orası Hathor zamanında kurulan evcilleştirme laboratuarlarından biridir ve sonradan bölgenin şifa merkezi olarak kullanılmıştır. Son zamanlarda ise kuruluş amacına uygun şekilde hastaneye çevrilmiştir. Şifa ve Tıp deyince aklımıza gelen ilk kişi olan Hathor'dur ve Oracle etkinliğimiz Hathor gibi kendisi de doktor olan HayrünNisa Belma Yener yönetiminde yapılacaktır. Hem kehanet hem de şifa amacıyla yapılan bu etkinlikte bende kendi adıma rehberlik hizmeti sunacağım.

Şimdi size 2500 yıl önce Oracle Kehanet Merkezlerinin ne kadar önemli olduğunu anlatan Lidya-Pers Savaşını anlatan bir yazıyı paylaşmak istiyorum:

Lidya Kralı Kroisos(Karun), Lydialılara orakllerden
şunu sormalarını buyurdu:
"Kroisos Perslerle savaşsın mı; savaşacaksa,
dost bir ulustan da birkaç bölük alsın mı?"

Lydialılar gönderildikleri oraklin yanına vardılar, armağanları sundular ve sorularını şöylece sordular:
"Lydia'nın ve daha başka yerlerin kralı olan Kroisos, sizleri yeryüzünün tek güvenilir orakli sayıyor; sizin bilgeliğinize layık olan bu sunuları gönderdi ve bu sefer sizden Perslerle savaşalım mı ve savaşırsa eğer, dost bir ulustan yardım almalı mı, bunu soruyor." İstekleri buydu.

İki oraklin görüşü birbirine uyuyordu; Kroisos'a şunu bildirdiler, eğer Perslerle savaşa girerse, büyük bir imparatorluğu
devirecektir; ayrıca Yunanlıların en güçlülerine başvurup
dostluklarını sağlaması gerektiğinde de birleşiyorlardı.

Kroisos kendisine getirilen oraklleri öğrenince kâhinleri kutladı,
Kyros krallığını devireceğinden şüphesi kalmamıştı, adamlarını yeniden
Delphoi'ye gönderdi, Delphoi'nin nüfusunu daha önce öğrenmişti,
bütün halka adam başına iki stater altın dağıttırdı. Bu cömertlik
karşısında Delphoililer de Lydia'lılara bazı ayrıcalıklar verdiler,

Kroisos ve Lydia'lılar oraklin yanına sıra beklemeden girebilecekler,
kendilerinden ikamet harcı istenmeyecek, büyük oyunlarda başköşede
oturabileceklerdi, bütün Lydia'lılar istedikleri zaman Delphoi yurttaşı
olabileceklerdi.

Kroisos, Delphoililerin gözlerini iyice doyurduktan sonra, orakle
üçüncü kez olarak danıştı. Onun doğruyu bildiğini anladığından beri
güvenci artmıştı. Bu sefer de "Saltanatı uzun olacak mı?" diye
sordurttu. Pythia, ona şu uyarıyı yaptı:

Günün birinde katır Med'lere kral olacak,
O zaman, ey yumuşak ayaklı Lydia'lı kaç,
Çakıllı Hermos boyunca, tabanları yağla,
Utanma, yüzün kızarmasın kaçtığın için.

Kendisine bildirilen bu sözlere Kroisos ötekilerden daha da çok
sevindi, zira bir katırın Lydia tahtında bir adamın yerine geçmesi
olamaz diye avunuyordu ve bir de demek ki kendisi de, çocukları da
iktidardan düşmeyeceklerdi.

Orakli yanlış yorumlamakta olan Kroisos, Kappadokia'ya karşı sefer açmıştı, Kyros'u devirmeyi, Pers devletini yıkmayı umuyordu.İki ordu Sardes kentinin önünde uzanan o uçsuz bucaksız ve çıplak
ovada karşılaştı. İki tarafın da ağır kayıpları oldu. Sonunda Lydia'lılar savaş alanından çekildiler ve kale duvarlarının arkasına kapandılar. Persler
kenti kuşattılar.İşte böyle ele geçirdiler Persler Sardes'i ve Kroisos'u, on dört yıllık bir saltanattan sonra on dört günlük bir kuşatma sonunda onların
eline düştü canlı olarak. Pers Kralı Kyros, Kroisos'un canını bağışladığı gibi onu kendisine danışman olarak atadı. Kroisos ilk frısatını bulduğu an Delphoi'ye elçiler yolladı ve kehanetin neden yanlış geldiğini sordurdu. Cevap ise şöyle oldu:

Kroisos'un bundan da yakınmaya hakkı yoktur. Oracle
ona, Perslere saldırırsa büyük bir imparatorluğu yıkmış olacaktır, diye
haber vermiştir. Eğer doğru düşünebilseydi, yeniden adam gönderip
sorduracaktı, bu yıkılacak olan imparatorluk benimki mi, yoksa
Kyros'unki mi diye. Tanrı sözünü anlayamadı, sonrasını da sormadı, o
halde kendisini suçlasın. Bir de son sorusuna verdiği cevapta Oracle
ona bir katırdan söz etmedi mi? İşte bunu da kulağı duymadı, Kyros'tu
bu katır; çünkü anası ve babası aynı soydan değildiler; anası daha iyi
bir soydan geliyordu, babası ise onun kadar soylu değildir; ana Media
kralı Astyages'ten inme bir Media kızıydı; babası ise Pers, hiç layık olmadığıhalde, sahibi olan kadının çatısı altında yaşamasına izin verilmiş
sıradan bir adam." Pythia'nın Lydia'lılara cevabı böyle oldu ve
onlar da bunu Sardes'e götürdüler, Kroisos'a ilettiler. Bunu duyunca,
kusurun tanrıda değil, kendisinde olduğunu itiraf etti. – İşte Kroisos
imparatorluğunun ve İonia'nın ilk olarak elden çıkışı böyle oldu. (Heredot)

Piramitler, Sfenks, Kudüs, Baalbek, Gılgamış Eğitimleri için 12 Şubat İzmir, 26 Şubat Antalya, 5 Mart Ankara'dayız.


12 Şubat Pazar günü İzmir'deyiz. Altı saat olarak planlanan eğitimde;
- Mısır'daki Üç Piramidi ve Sfenks'i tüm detaylarıyla inceleyeceğiz. Öyle ki Mısır'a gitmeyi düşünenler bu eğitimden sonra kendi evleri gibi bilecekler o bölgeyi...
- Kudüs'ü anlatacağız. 12500 yıllık uzay platformunu, Tapınak Tepesini, Kubbet-üs Sahra'yı, Kubbet-üs Sahra'nın altında inşa edilen Süleyman Tapınağını, Ağlama Duvarını, Ağlama Duvarının altındaki gizli geçitleri konuşacağız. Kudüs'ün neden bu kadar önemli olduğunu anlatırken o bölgeyi tanıyacağız. Kudüs'e gitmeyi düşünenler de bu eğitimden sonra artık nereye nasıl bakmaları gerektiğini bilerek gidecekler...
- 400 Bin Yıllık Anunnaki Uçuş Platformu olan Baalbek'i anlatacağız. Baalbek Kudüs ilişkisini masaya yatıracağız. Halife Ömer Kudüs'teki Kubbet-üs Sahra'nın yaldızlı kubbesini neden Baalbek'teki camiden getirtmiştir bunu sorgulayacağız.
- Gılgamış'ın sahicilikle dolu öyküsünü, bıraktığı işaretleri takip ederek anlatacağız. Geçmişten günümüze verilen mesajları tek tek inceleyeceğiz. Geçmiş-günümüz-gelecek nasıl iç içe geçmiş bunu göreceğiz.
- Marduk'un 50 İsmini, Necronomicon'da bu isimlere verilen sembolleri, 72-99 isimleri inceleyeceğiz.
- Yakup Peygamberin öyküsünü ve Yakup'un İsrail'e nasıl dönüştüğünün öyküsünü konuşacağız.
- Eğitimin final bölümünde ise son 6000 yıllık tarihi kısa bir özetle sunacağız ve bizi neler bekliyor bunun üzerine konuşacağız. Her bir çağ değişiminin sancılı geçtiğini, son beş yüz yıllık yeni çağ hazırlıklarını bilgi ve belgelerle göreceğiz. Sezgi, görüm, rüyalarla medeniyetimizin nasıl şekillendirildiğini anlatacağız.
Eğitime katılmak isteyenler Nuray Canözden ile temasa geçebilirler.


Not: Aynı konular 26 Şubat Pazar günü Antalya'da, 5 Mart Pazar günü Ankara'da işlenecektir.
Antalya bilgi ve kayıt için Dilek Köksel Bayezid ile temasa geçilebilir.
Ankara bilgi ve kayıt için Emel ML ile temasa geçilebilir.

Detaylı bilgi için: http://gokturkramu.blogspot.com.tr/2017/01/ankara-izmir-antalya-egitimleri.html

İlk kitabım Amon Ra - Uzaylı Bir Prensin Yaşam Öyküsü ikinci baskısıyla raflarda...


08.01.2017 İstanbul Eğitimi - Taksim Bilgi Paylaşım Merkezi

Tüm zorluklara rağmen Taksim'deki eğitimi yaptık.




05.02.2017 Ankara Eğitimi - Ankavera

Ankara eğitimimiz muhteşem geçti. Ankavera sahipleri Emel ML ve Tugba Evin e, Çok değerli bilgileri bizimle paylaştığını için Hakan Yedican a, Eğitim sonundaki enerji çalışması için Esra Ertus a ve ayrı ayrı tüm katılımcılara, dostlara teşekkür ederim.





29.01.2017 Antalya Eğitimi - Innema Yaşam Ve Gelişim Merkezi

Antalya enerjisi gerçekten çok güzeldi. Innema Merkezinin sahibi Dilek Köksel Bayezid'a, Olimpos'ta bizi çok güzel ağırlayan çok değerli dostum Olympos Selçuk'a, Don Kişot Pansiyona, yine Olympos'ta Kutsal Ekonomi ve Armağan Ekonomisini bizlere tanıtan Selahattin Kalipci ve Ayşe Dirikman Kalıpçı'ya, çok değerli dostlarım Çiğdem Sarıgül ve Neslihan Pakel IL'e, tüm katılımcılara ve arkadaşlarıma teşekkür ederim...







TRT Antalya Radyosunda Program Konuğu Olduk. 28.01.2017



TRT Antalya Radyosunda program konuğu olduk. Sumerler, Sümer dili, Anunnakiler, Kitaplarım derken hoş bir sohbet oldu... Değerli radyocu dostum Neslihan Pakel IL e teşekkürler bu güzel ağırlama için.

Kadim Şehirler - 19 : Lagina (Muğla) İsis'in Evi

24 Ocak 2017'de İsis'in Evi, Lagina'daydık...

İsis diyor ki: "Ben her şeyin doğal annesi, bütün öğelerin sahibesi ve yöneticisi, bütün dünyalarda insan neslini başlatan, kutsal güçlerin reisi, cehennemdeki her şeyin kraliçesi, cennette yaşayanların önde geleniyim. Bütün Tanrıların ve Tanrıçaların göründüğü tek biçim benim. Gökyüzünün gezegenleri, denizlerin bütün rüzgarları, ve cehennemin acıklı sessizliği benim irademle idare edilir. Tüm dünyada değişik biçimler, farklı gelenekler ve bir çok adlar altında anılan benim adımdır, tapınılan benim kutsal varlığımdır. İnsanların ilki olan Frigler bana Pessinus Tanrılarının anası, kendi topraklarından çıkan Atinalılar Minerva, denizle çevrilmiş Kıbrıslılar Venüs, yay taşıyan Giritliler Diana, üç dil konuşan Sicilyalılar korkunç Proserpine, Elevsisliler eski Tanrıçaları Ceres, bazıları Juno, başkaları Bellona, başkaları Hekate, Ramnusie, her türlü eski öğretinin ustası olan ve bana doğru dürüst törenlerle tapınan Mısırlılar beni doğru ve en eski adımla Kraliçe İsis diye adlandırırlar.”







Kadim Şehirler - 18 : Afrodisias (Aydın) İnanna'nın Evi

23 Ocak 2017'de Son Cagri Anunnakilerle Temas kitabında bahsedilen Afrodisias'taydık. Ülkemizdeki en büyük İnanna(Istar-Venus-Afrodit) tapınç merkezi olan Afrodisias gerçekten de çok özel bir yer, mutlaka gelip görün...







22.01.2017 İzmir Eğitimi - Buca Mutlu Yaşam Merkezi

İzmir Mutlu Yaşam Alternatif Tıp Müzik Terapi ve Gelişim Merkezinde muhteşem bir eğitimi daha geride bıraktık. Bizi çok güzel ağırlayan Nuray Canözden ve Yaşar Canözden hocalarıma, güzel enerjileri için tüm katılımcılara çok teşekkür ederim.




15.01.2017 Ankara Eğitimi - Ankavera

ANKAVERA'daki Eğitimimiz muhteşemdi. Misafirperverlikleri için Ankavera'nin sahipleri Tuğba Hanım ve Emel Hanım'a, Anunnaki konusundaki ileri çalışmalarını bizimle paylaşan Hakan Hocama, değerli dostum Mine Erkan ve muhteşem enerjileri için tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ederim.