11 Ocak 2012 Çarşamba

Kur'an'daki Türler


Kuran’da Dünya Dışı Yaşam
Kur'an'daki Türler

Kuran’da insanlardan başka en az dört türden bahsedilmektedir. Bunlar: Melekler, Cinler, Şeytanlar ve Ruhanilerdir. Bu türler bizim dünyamızın da içinde bulunduğu evrende yaşamaktadırlar. Bu türler metabolizma bakımından insanlara hiç benzemezler.
Metabolizma bakımından tam olarak olmasa da insana benzeyen türlerde vardır. Mesela Kuran’da “Dabbe” den söz edilmektedir. Dabbe; daha çok canlı, şuurlu ve kendi arzusuyla yer değiştirip yürüyebilen, yeme içmeye ihtiyaç duyan varlıkları anlatmaktadır.
Çok eski bazı rivayetlerde, insan neslinden önce “Nesnas” denilen bir türün yeryüzünde yaşadığı, o dönemde yeryüzünün gerçek sahipleri olan bu varlıkların aynı zamanda “hilafet” yani bugün insanın üstlenmiş olduğu Tanrı’ya muhatap olma vasfı makamında bulundukları belirtilmektedir. Fakat bu tür zaman içinde yaptıkları yüzünden imha edilmişlerdir. Daha sonra “Nesnas” türünün yerine “Cin” taifesi atanmıştır.
Allah; meleklere ve diğer muhatap varlıklara insan diye bir varlık yaratacağını ve onları yeryüzüne göndereceğini söyleyince Cin, Melek ve Şeytan diye anılan türler insanın yeryüzündeki dengeyi bozacağını ve uzun savaşlarla birbirlerini yok edeceklerini belirterek itiraz etmişlerdir(Bakara). Ancak Allah onlara “Sizin bilmediklerinizi ben biliyorum” diyerek insanı yaratmış ve dünyaya halife tayin etmiştir. Üstelik melek dahil tüm varlıkları, Adem’e secde etmeye çağırmıştır. Burada üstün varlığı tayin etme seremonisi yaşanmıştır. Şeytan bu çağrıya uymamış ve insan türüyle her alanda savaşacağını dile getirmiştir. Demek ki insan sadece kendisinin emrine verilen tabiata hükmetme mücadelesiyle kalmayacak, kendi varlığını korumak için üstün formda yaratılmış varlıklarla da mücadele etmek zorunda kalacaktır. Kur’an’ın açık ifadelerinden anladığımız bu mücadelenin cin ve şeytan taifesiyle verileceği yolundadır. Üstelik bu iki türle yaptığı mücadele “enfüsi” yani içsel bir mücadele olacaktır. Yukarıdaki türler dışında Kur’an’da birde uzaylılardan bahsedilmektedir(Mülk). Ayette geçen “Men fi’s-semai” ifadesinde men kim sorusuna verilecek cevaptır. Eğer bu ayet gökten başımıza inecek ilahi belalar ya da göktaşı çarpması olsaydı “Men” yerine “Ma” kullanılması gerekirdi. Arapça’da “Men” İngilizcedeki “Who”, “Ma” ise “That” sözcüğünün karşılığıdır.
FENOMEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder