Mardin'den deniz gibi görünen Mezopotamya'ya doğru baktım ve dedim ki: "Buradan aracımıza atlasak güneye doğru hiç durmadan sürsek 10 saat sonra Babil'de, 12 saat sonra Nippur, Sippar, Ur veya Eridu'da oluruz... Sümer'in o ihtişamlı şehirlerinin yerinde belki şu an sadece harabeler ve kum yığınları var ancak biz biliyoruz ki orada vaktiyle hayat vardı, yemyeşil ormanlar vardı, yüksek debili akarsuyun kenarında elindeki tablete hikayesini kazıyan Ludingirra; ölümsüzlük elde etmek için yollara düşen Gılgamış vardı. Daha da önemlisi orada yaşayan Anunnakiler vardı...
30 Kasım - 1 Aralık tarihlerinde Mardin gezisi yapıldı. İlk gün Midyat Mor Gabriel Manastırı ve yeni bulunan Ilısu'daki 11500 yıllık tapınağı ziyaret edildi. İkinci gün ise Dara Antik Kenti, Darül Zafaran, Beyaz Su ve Kasımiye Medresesi'nin ardından Eski Mardin gezildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder